26 Mart 2007

benim ailem çok küçüktür,
üç beş akrabam vardır sadece
ben akrabalarımı sevmem ----------------- kedilerimi sevdiğim kadar
benim tamı tamına üç kedim var
ve bugün günlerden 25 mart
benim mavi gözlü bir yakışıklım var
13 sene her gece koynuma aldım onu
ağlarken koşup ona sarıldım
onu en son gördüğümde son gücünü
boynuma sarılmak için harcamıştı
benim tamı tamına iki kedim var
ve bugün günlerden 26 mart
ama şimdi koşup ona sarılamıyorum
mavi gözlü yakışıklı bir kedim yok artık
ama kime ne...
kişinin evlat gibi sevdiği birşeyi kaybetmesi
insanın içini ancak bu kadar parçalayabilir
abim bu akşam eve gelmedi, çünkü gelemedi
bu kapıdan giremedi
sevgilisinin yanına gitti, en azından ona ağlıyor
ben malum olmuş gibi eve gelip ağlamaya başladığımda
annem bildiğimi sanarak ağzından kaçırdı
ben şimdi bu evden çıksam gitsem, nereye...

25 Mart 2007

"Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet – geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?
"Kökeninde aldatıcı ve yıkıma mahkûm olmayan hiçbir 'yeni' hayat görmedim şimdiye kadar. Her insanın zaman içinde ilerleyip bunaltılı bir geviş getirmeyle kendini tecrit ettiğini, yenilenme niyetine de ümitlerinin beklenmedik yüz buruşturmasıyla karşılaşıp kendi içine düştüğünü gördüm." – E. M. Cioran

23 Mart 2007

Kadınım İluyanka
Sen ki bilirim
Elini elime verdiğin günden beri
Bedenin fahişe ruhun bakire
Madem ki yokluğum kanattı seni
Adım attın sığ sulara
Bir daha asla giremeyeceksin
Nefesinin nefesime karıştığı derinliklere...
İluyanka,
Çığlığına uyandığım kadın,
Sana bakmak istiyorum,
Önümde uzanmanı bir taşın üzerine.
Ve çevrende dönmek ağır adımlarla.
Eğer bir tanrı varsa,
Ve bizi izliyorsa,
Kayıtsız kalmamalı,
İzin vermeli bu günaha...
Bedenim değil
Ruhumla sevdim seni
Gecelerimi değil
Gündüzlerimi verdim adına
Özleminin sızlamadığı bir an bile yok
Dursam ne yazar
Ölebilirim uğrunda
Bir an bile düşünme nefesi nefesime değdirmemeyi
Yazılıyım sana
Düşerim Kral
Sanırdım ki erkeklik sadece kasıklarımda
Sanırdım ki belli anlarda
Bilmiyordum
Tepeden tırnağa her yerimde
Ve
Yaşadığım her anda
Hiç hayal etmediğim kadar
Erkek olduğumu
Bana sen öğrettin
Kadınım
Nasıl kıyarım sana

17 Mart 2007

bazen kavaklıdere sadece bir şarap adı değildir...

13 Mart 2007

bugün ilk kez kadıköye gittim
bugün,
içimde gittiğim sandığım onca yolu geri gittim
utandım,
bugün ilk kez gözlerim kapalı ağladım

11 Mart 2007

öyle anlar oluyor ki,
bir filmin iki oyuncusu da olabiliyor insan...

9 Mart 2007

meğer sabah 07:18 ile 11:47 arası çok zor geçermiş
jacques brel söyleyince ağlayanlar
anladıkları zaman regina spektor'a pek gülmezmiş

5 Mart 2007

aslında en güzeli de
kendi felaketidir...

4 Mart 2007

insanı bir tek felaket kurtarır
hem de inanır mısın,
her şekilde...