29 Mart 2010

Tezer Özlü, Ferit Edgü'ye demiş:
“Ben en çok seni kavrayabiliyorum.
Nasıl anlatayım.
Senden başka hiçbir insanı
tam anlamıyla,
bütünüyle kavrayamıyorum”

25 Mart 2010

yine abuk subuk rüyalar
dolu iki kulak
acıyan bir boğaz

24 Mart 2010

yine rüya gördüm
herkes bana sırtını dönmüştü
cep telefonum, hırkam, çantam
hepsi masada kalmıştı
etli yaprak sarması vardı yemekte
istif bir şekilde derin bir tabaktaydı
ben de kaşıkla canhıraş bir şekilde yiyordum
vitraylı bir girişi vardı aslında binanın
ama kartonla kapatmışlardı
herkes masada kalmıştı
kimse masadan kalkmamıştı
30'luk telefon kartı aldığım adam
beni sebepsiz yere azarlamıştı
ve o oyun parkında tırmandığım şey
anlamsız bir şekilde çok yüksek gelmişti

22 Mart 2010

sabah uyanıyorum
saat 06:46, ben telefonla konuşuyorum
telefonun alarmı çalıyor
ama çalamaz ki ben telefonla konuşuyorum
haa, doğru diğer can çekişen telefonum
telefonu kapatıyorum
sonra diğer telefonun alarmını kapatıyorum
kalkıyorum, hazırlanıp çıkıyorum
servis beklerken yaşlı bir adam görüyorum
bisiklere binerek ışıklardan geçiyor
adamın bisikletinin zinciri atıyor
başına bir şey gelecek mi diye
gözlerimle adamı izliyorum
sonra acaba o dik yokuşu inecek mi diye
uzun uzun izliyorum adamı
inmiyor
bakışlarımı yola çeviriyorum
sonra servis geliyor
perdeyi aralıyorum, güneş var

--

asıl rüya görüm onu diyecektim
bir otobüsteyim
sevdiğim bir insan da var arkada oturuyor
bu ülkenin otobüslerinden değil
bana bir çanta emanet etmiş
gri büyük, babamın çantası gibi
ama o da arkada
bir ara çantayı soruyor
kaybettim sanıyorum
meğer iki koltuk arkaya koymuşum
dizlerimi kırıp koltuğa yatıyorum yanlamasına
mor eteğimi giymişim
güneş vuruyor yüzüme, tenime
bahar gelmiş diyorum
sevdiğim adamı arıyorum
"buraya bahar geldi
yakındır, oraya da gelsin" diyorum
güneş güzeldi...
sevdiğim adamın sesi de...

20 Mart 2010

sert bir kabuk ve su...
bunu tarihe böyle not düşmek istedim
bekleyelim ve görelim.

12 Mart 2010


gel birlikte bağırıp kızalım

2 Mart 2010

İnsanın iki boyutu var bence;
bir, olan insan, bir de olabilcek insan...
İnsanın olabileceği unsura engel olan
ne kadar unsur varsa
ben bunlara öfke duyuyorum.

CAN YÜCEL