Tüm bunlar, etkilenmenizin karşısında...
...elinize geçen, hiçbir zaman
istediğinizi itiraf etmeye bile cüret...
...edemeyeceğiniz halisünasyonatik
dozun itirazıyla başlar.
Gürleyen aşkın ve heyecanın
duygusal bir uyuşturucusu.
Yakın zaman sonra bu etkilenmeyi
bir uyuşturucuya bağımlıymışsınız gibi...
...aç bir takıntıyla arzularsınız.
Bunu sizden esirgendiğinde,
hastalanır, delirir, darılırsınız...
...size ilk başta bu
bağımlılığı sağlayan, ama şimdi...
...iyi mal almak için para vermeyi
reddeden dağıtıcıya.
Bir sonraki aşamada, kendinizi
zayıflamış, bir köşede sallanırken,...
...sadece tek bir şeye tek bir
kez daha sahip olabilmek için...
...ruhunuzu bile satabileceğinize
emin bir halde bulursunuz.
...bir zamanlar taptığınız etki,
artık kendinizce reddedilir.
Size daha önce hiç karşılaşmadığı
birine bakıyor gibi bakar.
Ama burda ironik olan,
onu suçlamakta zorlanmanızdır.
Yani, bir halinize bakın.
Berbat durumdasınız.
Kendi gözlerinizce bile
tanınamayacağınız haldesiniz.
Artık karasevdanın son
limanına varmışsınızdır.
Benliğin tamamen ve acımasız çöküşü.
27 Aralık 2010
In Director's Cut We Trust
11 Aralık 2010
8 Aralık 2010
Annem göndermiş...
Can Yücel - Olmuyorsa Zorlamayacaksın
Olsun istersin…
Hatta olsun diye yapılması gerekenden daha da fazla üstelersin.
Aşktır; değer verirsin, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin…
Bakarsın, ne anlattığını anlayabilmiş (?) ne de çözüm için bi’şeyler yapma gayretinde.
İştir; sabahlarsın, “olsun” diye ailenden çaldığın zamanı oraya verirsin…
Dosttur; hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler, kendine ayırmadığın onca şeyi “O’na” ayırmaya çalışırsın…
Sonra olayın içinden kendini çıkartır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın… Bakarsın ki her şey başladığın gibi!
Olmuyorsa, olmuyordur!
Gönlün rahat mı?
Elinden geleni yaptın mı?
Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)